Ankara Ticaret Odasına bağlı Congresium Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen fuara sahaflarında katılması ilgi ve heyecanımızı bir tık daha arttırdı.
Fuarı gezmeye buradan başlarsanız
gezmek için ayırdığınız vakti en verimli şekilde kullanmış olursunuz.
Yanınıza aile büyüklerini ve bir kutu mendil almayı da unutmayın.
Bu sokakta “Aaah ah” diye gözleriniz dolabilir.
Plaklar, çizgi romanlar, fotoromanlar, kitaplar, gazeteler,
nüfus ve banka cüzdanları, sözlükler ve tabii ki eski paralar.
Ve hatta takvim sayfaları.
Hayat dergisinin 1965 yılına ait
Ekim, Kasım, Aralık takvimine bir göz atmaz mısınız?
Ya da
Cumhuriyet gazetesinin 21 Haziran 1955 tarihli gündemine?
70’li yılların genç yüzlerine dakikalarca tebessümle bakıyor insan.
“Bütün harçlığımı bu fotoromanlara harcadığım için anneannen çok kızardı”
dedi annem.
Kitapseverler için bir hazine yeri adeta.
Aradığınız kitapların listesini yapıp gitseniz bile
kendinizi bambaşka şeyler alırken bulabilirsiniz.
Yerli, yabancı, her dilden, her türden
yaklaşık 200bin’e yakın kitap ve dergi.
Çoğunun içerisinde okunurken alınmış notlar bile duruyor.
Ve bir çoğu gerçekten paha biçilemez özellikte.
Valizler dolusu siyah beyaz fotoğraf.
Eski yüzler, 40’lar, 50’ler,
zarif bayanlar, nazik erkekler.
Yüzlerce plak..
Her standda ayrı bir şarkı dolanıyor dilinize.
1 Mart Pazar son günü olan fuarı başka şehirlerde de takip edip
Yapılacaklar Listenize ekleyin.
Bilindik bazı yayınevlerinin katılmadığı fuarın
kitaplara ayrılmış alanında fiyatlar oldukça uygun.
Yemek kitaplarından felsefeye,
Süper kahramanlardan Cin Ali’ye,
Red Kit’ten animeye,
Dergi ve siyasete kadar onlarca çeşit
binlerce kitap beğeniye sunulmuş.
Ayrıca her gün bir imza günü ile yazarlar ve okurlar buluşuyor.
Bu tür fuarların daha uzun süre açık kalmasını dileyerek
ayrılıyorum oradan.
Çıkışta ise anlamlı ve buruk bir afiş…