Yaşadığım şehri anlatmak en zoruymuş meğer.
Ve bir o kadar da aslında en eğlencelisi.
Nereden başlayıp nasıl anlatsam ki?
Benim bu şehre dair en sevdiğim şey olan bisikletlerden
ve pazarlardan başlayalım hadi!
Eğer bisiklete binmeyi biliyor ve bir de seviyorsanız
o zaman mutlaka ama mutlaka bisiklet kiralamalısınız.
Belki alışkın olmadığınız için ertesi gun bacaklarınız ağrıyacak
ama inanın buna değecek.
Şehri hakkıyla gorebilmek, begendiginiz yerlerde hop durabilmek için bisiklet en güzel ve hesaplı ulaşım aracı.
Park sever misiniz?
Bu şehirde yaşamaya başladıktan sonra
ben parkların kıymetini anlar oldum.
Hazır bisiklet de kiralamışken
Vondelpark’ta bir bisiklet turu atmalısınız.
Benim diğer favorilerim de Rembrantpark ve Westerpark.
Bisiklet size yordu diyelim,
o zaman hemen Vondelpark’ın içindeki
‘t Blauwe Theehuis’da dinlenip çayınızı,
kahvenizi içip yanında da aperatif bir şeyler yiyebilirsiniz.
Haarlemerdijk benim burada sevdiğim sokaklardan biri.
Hemen her şeyi bulabileceğiniz çeşitli dükkanlar,
caféler, restorant ve barlarla dolu bir sokak.
Kendinizi kaptırır sonuna kadar yürürseniz
Westerpark’a ve içindeki Westergasfabriek’e ulaşırsınız.
Adı üzerinde eskiden fabrika olan bu yer
şimdinin kültür, sanat, yeme-içme ve eğlence merkezi.
Canlı jazz müzik için North See Jazz’e,
rock’n roll dans için de özellikle cuma-cumartesi akşamları
Pacific Parc’a gitmeli.
Yeme içme için Ketel Huis, Westergas Terras
ama özellikle güzel güzel mamalar yemek için
sadece Kasım 2014’e kadar açık olan
konsept pop-up restaurant In Stock’u deneyebilirsiniz.
Her ayın ilk pazar günü burada
Westerpark Sunday Markt kuruluyor.
Moda, sanat, dizayn, local organic food ve daha bir sürü şey.
İkinci el, vintage sever misiniz?
Burun kıvırmayıp, evet evet severim dediğinizi düşünüp
size hemen Waterlooplein’e götürüyorum o zaman.
Pazar günleri hariç her gün burada ikinci el pazar kuruluyor.
Ne ararsanız var!
Köşede de Episode var,
şehirde iki şubesi bulunan vintage dükkan.
Bu Pazar size kesmediyse o zaman sadece pazartesi sabahları kurulan Noordermarkt’a gidin.
Gitmişken de hemen yakınındaki Winkel 43’de apple pie yiyin. Şehrin en iyisi deniyor.
Yok eğer siz bayağı büyük bir “2. El Pazar” da görmek istiyorsanız
o zaman IJ-Hallen’I takip edin.
Düzenli olarak olmasada mutlaka her ay bir haftasonu
Amsterdam Noord’da, yazın dışarda kışın ise
büyün bir hangarın içinde kuruluyor.
Bence şehrin en zevkli, eğlenceli ve en güzel pazarı.
Gezmek gerçekten 1 gününüzü alabilir.
Pazar gibi pazar olan Albert Cuyp ve Dappermarkt da
şehirdeki en bilindik pazarlar.
Sebze-meyve, hediyelik eşya almak için buraları tercih edebilirsiniz.
Pazarlar ve bisikletle sizi yorduğuma göre,
bundan sonraki yazıda enerji toplamanız için
yeme-içme favorilerimi yazabilirim demektir bu!
İyi gezmeler!