Bazılarının okul yıllarında dahi uğramadığı
kütüphaneler neden bu kadar boynu büküktür?
İçinde güncel kitap olduğunu mu düşünmezler,
çocuklar için olduğunu mu düşünürler?
Oysa ki bir girseler
belki en çok tad alacağı kitap ile orada tanışacaklar.
Kütüphanenin o eski kitap kokusu,
okumaktan yıpranan kitapların ciltlenmiş dokusu,
okurken duyulan “daha önce kimler okudu?” duygusu,
ilk sayfadaki ödünç alınma tarihlerinin
merakla incelenme alışkanlığı…
Üyelik sadece 1 kimliğe bakıyor.
Sonra önünüze eski ve yeni pek çok kitap seriliyor.
15 günlük okuma süresi içinde bitirebileceğiniz
3 kitap ile oradan ayrılırken yaşanan
nostaljik mutluluk ise her şeye değer!
Karşıyaka’ya kazandırdığı bu semt kütüphanesi için
Hoca Mithat Bey’e teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Süper Paylaşım! Bu sene ah ettim kitap almayacağım ama elimdekileri bitireceğim diye.. gerçi hamileliğinin dokuzuncu ayında bir kadın bu sene ne kadar kitap okuyabilir o da şaibeli! 🙂 Ama çok isterim kızımla birlikte buradan kitap ödünç almayı ve okumayı.. Açık adres verebiliyor musun ki burası için? Acaba neresinde Karşıyaka’nın?
Ankara İlkokulu sokağinda, okulu gecince (karaya dogru) hemen solda 2katlı bir yer 🙂